Kripto dünyasının en önemli teknolojik güncellemesi olarak kabul edilen Ethereum Merge yükseltmesi, kısa bir süre önce gerçekleşti. Bu gelişmeyle birlikte Ethereum ağı, resmi olarak “iş kanıtı (PoW)” modelinden “hisse kanıtı (PoS)” modeline geçiş yaptı. Böylece Ethereum madenciliği faaliyetleri de noktalanmış oldu. Ethereum madenciliğinin enerji tüketiminin oldukça yüksek olması nedeniyle bu durumun, dünya genelinde dramatik bir değişim yaratacağı tahmin edildi.
Aktarılan detaylara göre, Ethereum Vakfı araştırmacısı Justin Drake, Ethereum Merge yükseltmesine ilişkin bir canlı yayında yükseltme sonrası süreçle ilgili öngörülerini paylaştı. Drake’in açıklaması, Merge sonrası dünya genelinde elektrik tüketiminin yüzde 0,2 azaldığına işaret etti.
Ethereum ağı, Hollanda ile eşit enerji tüketimine neden oluyordu
Öte yandan; Ethereum ve Bitcoin ağı, yıllık 212 TWh’lik enerji tüketimiyle bir yılda Endonezya ve Tayland’dan çok daha fazla enerji tüketiyordu. Yalnızca Ethereum ise Merge öncesi, yeni kripto para birimleri oluşturmak ve işlemleri doğrulayarak güvence altına almak için yüksek miktarda bilgi-işlem gücü gerektiren ‘iş kanıtı’ modelini kullanıyor ve bu nedenle yılda yaklaşık 112 TWh’lik elektrik tüketimine neden oluyordu. Bu enerji tüketimi, neredeyse Hollanda büyüklüğündeki bir ülkenin enerji ihtiyacına karşılık geliyordu. Benzer şekilde, tek bir Ethereum işleminin ortalama olarak ABD’deki bir hane halkına bir hafta boyunca yetecek miktarda enerji tüketimine neden olduğu da biliniyordu.
Tüm bu tüketim miktarı, Ethereum ağını çevre dostu olmaktan uzaklaştırıyor ve geride bıraktığı karbon ayak izi nedeniyle eleştiri oklarının hedefi haline getiriyordu. Ethereum Vakfı ise Merge yükseltmesinin blokzincirdeki enerji tüketimini yüzde 99,95 oranında azaltacağını öngörmüştü. Paylaşılan bilgilere göre; Merge sonrası, Ethereum ağında kripto para işlemlerini doğrulamak ve güvence altına almak için gerçekleştirilen enerji tüketimi yılda yalnızca 0,01 TWh’ye düştü.