Kurum, elektronik fon transferi yasalarının kripto paralara nasıl uyarlanabileceğine dair bir rehber yayımlamak istiyor
Brookings Enstitüsü düşünce kuruluşunun 6 Ekim’de düzenlediği konferansta konuşan Tüketici Mali Koruma Bürosu (CFPB) direktörü Rohit Chopra, kurumun EFTA’yı “özel dijital dolarlara ve diğer sanal para birimlerine” uygulamayı düşündüğünü söylüyor.
Chopra, “Hataların, hacklerin ve yetkisiz transferlerin zararlarını azaltmak amacıyla CFPB, piyasa katılımcılarının Elektronik Fon Transferi Yasası’nın özel dijital dolarlar ve diğer sanal para birimleri açısından uygulanabilirliğine ilişkin sorularını yanıtlamak amacıyla rehberlik sağlamayı hedefliyor” diyor.
1978’de kabul edilen EFTA, tüketiciler banka kartları, ATM’ler veya banka hesapları yoluyla elektronik olarak para transferi yaparken tüketicileri koruyan bu federal yasa, yetkisiz transferlerden kaynaklanan tüketici kayıplarını sınırlamayı amaçlıyor.
Söz konusu düzenlemeler, finansal kuruluşların ne zaman ve hangi şartlarda yetkisiz transferlerden sorumlu oldukları konusunda tüketicileri bilgilendirmesini zorunlu kılıyor. Sorumluluk beyanlarının, bir kullanıcı hesabında ilk elektronik transfer gerçekleşmeden önce iletilmesi amaçlanıyor.
Kurumun bu hamlesi ise kripto platformu saldırılarında yıllık yüzde 150’lik artışın yaşandığı ve FTX kurucu ortağı Sam Bankman-Fried’ın ceza davasının ikinci haftasına girildiği dönemde gerçekleşmiş durumda. Bankman-Fried, müşteri fonlarına sahtekarlıkla erişmek ve bunları kullanmakla suçlanıyor.
İflasından sonraki haftalarda saldırıya uğrayan FTX’te 400 milyon doların üzerinde kayıp yaşanmıştı.
Chopra, CFPB’nin ayrıca “büyük teknoloji firmalarına” kişisel verilerin kullanılması ve özel para biriminin çıkarılmasıyla ilgili iş uygulamaları hakkında bilgi edinmek için emirler vereceğini de sözlerine ekliyor.
Kurum ayrıca, ödeme platformları sunan banka dışı kuruluşları da incelemeye alacağını söylüyor.
Chopra ayrıca Hazine Finansal İstikrar Gözetim Konseyi’nin bazı kripto faaliyetlerini “sistemik olarak önemli ödeme takası veya mutabakat faaliyeti” olarak sınıflandırması gerektiğini öne sürüyor ve ekliyor:
“Bu durum, diğer kurumlara stablecoin’lerin gerçekten istikrarlı olup olmadığını gözlemlemek için önemli yöntemler gösterecektir.”
