İngiltere Finansal Hizmetler Otoritesi (FCA) ülke genelinde kripto şirketlerinin düzenleyici onay başvurularının %86’sının reddedilmesinden sonra yapıcı adımlar için tavsiyelerde bulundu.
FCA, İngiltere’de kripto şirketlerinin düzenleyici onay almak için başvuruda bulunanlardan %86‘sının reddedilmesinin ardından harekete geçti ve tavsiyelerde bulundu. Konu hakkında kapsamlı bir liste yayınlayan kurum, başvuru sahiplerinin FCA’e kayıt için başvurularını sunmadan önce, sırasında ve sonrasında nelere dikkat etmeleri gerektiğini detaylandırdı. Düzenleyici kurum, iki yıl önce kayıt işlemlerini başlattığından bu yana başvuru yapan 300 kripto şirketinden yalnızca 41’inin tam onay alabildiğini vurguladı.
Sunulan detaylı listede, kripto firmaları başvurularını hazırlarken iş modelinin ayrıntılarını, iş ortaklarının rollerini ve sorumluluklarını içermesi belirtilirken işletme çapında kapsamlı risk değerlendirme raporunun da süreçte kritik rol oynayacağı ifade edildi:
Sunduğumuz bu geri bildirim, başvuru sahiplerine kayıt başvurularını hazırlarken yardımcı olacak ve sürecin mümkün olduğunca basit ve verimli hale getirilmesine sağlayacaktır. Öte yandan başvuru sahipleri, tescil edilmenin tek seferlik bir formalite veya FCA ile başka herhangi bir yükümlülük veya etkileşim olmaksızın bir onay kutusu uygulaması olmadığını anlamalıdır.
FCA, İngiltere’de kayıtlı bir merkez ofisi bulunan ve faaliyetlerini ülkede yürüten kripto hizmet sağlayıcılarının başvuru esnasında “başvurunun hazırlanmasına tamamen dahil olması gereken” bir kara para aklama raporlama görevlisine sahip olmaları gerektiğini söyledi.
İngiltere bir süredir “kripto paranın merkezi” olmak istiyor fakat bu tarz düzenleyici kısıtlamalar ve zorluklar yatırımcıları ülkeden gitmeye zorluyor. Bu noktada düzenleyici kurumu suçlayan milletvekilleri ve lobilerin baskısı sonucunda daha ılımlı bir tutum sergilemeye itilen FCA, geçtiğimiz günlerde ülkeyi bir kripto merkezine dönüştürme planlarıyla uyumlu daha dostane bir yaklaşım sözü vermişti.
İngiltere’nin eski Maliye Bakanı Philip Hammond geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, ülkenin dijital varlıklar için bir merkez olma yarışında Avrupa’daki rakiplerinden geride kaldığını ve bu durumun bir an önce yapıcı düzenlemelerle çözülmesi gerektiğini ifade etmişti.
