Dövme sanatı, giderek daha dijital hale gelen dünyada gelişmeye devam ediyor ve şimdi de NFT alanına adım atıyor.
Dövme sektöründe Bang Bang olarak bilinen, dövme kültürünün değerlerini yeni teknolojilerle birleştirmeyi uman sanatçı Keith McCurdy, farklı ışık koşullarında belirip kaybolan bir yeniden yazılabilir dövme mürekkebi kullanıyor.
Bang Bang, geçtiğimiz beş yıl içinde Colorado Üniversitesi’ndeki bilim adamlarının fotokromik mikrokapsüllerden yapılmış bir dövme mürekkebi geliştirdiğini söyledi. McCurdy, bu teknolojiyi dövme kültürünün bireysellik arzusuyla NFT’lerin kanıtlanabilir benzersizliği arasında köprü kurmanın bir yolu olarak görüyor. Sanatçı, haziran ayında ilk yeniden yazılabilir dövmeyi 1/1 NFT olarak o zamanlar yaklaşık 100.000 dolara denk gelen 100 ether (ETH)’e samıştı.
McCurdy, Cointelegraph’a şunları söyledi:
“Dijital kimliğimiz gelecekte çok önemli hale gelecek. Hatta günümüzde zaten fiziksel kimliğimizden daha önemli bile olabilir. Dijital dünyada bireyselleşme ve kişinin kimliğini tanımlama konusu, en iyi yaptığımız şey. Ve bu alanda sonsuz paralellikler ve fırsatlar var.”
Dövme topluluğunu Web3’e genişletmek için çalışan Indelible şirketinin kurucusu Mike Amoia ise konu hakkında Cointelegraph’a şunları söyledi:
“NFT sahipleri her zaman IP’leriyle para kazanmaya veya farklı şeyler yapmaya çalışıyor. Ve IP’nize dövme sanatı ekleyerek para kazanmanın gerçekten ilginç bir yolu olduğunu düşünüyoruz.”
Sekiz ay önce kurulan girişim, dövme sanatçılarının çalışmalarını stüdyolarının ötesine taşıyabilmeleri ve sanatlarından para kazanmanın sınırsız yollarına erişebilmeleri gerektiği fikriyle ortaya çıktı. “Dövme kültürü için gerçekten büyüleyici bir uygulama olduğunu hissettik.”
Aynı zamanda bir melek yatırımcı olan Amoia, iki yıl önce bu fikri ortaya attı ve dövmeleri NFT’lerle birleştirmenin henüz keşfedilmemiş potansiyeline odaklanan kendi girişimini finanse etmeye karar verdi. Projenin ilk PFP karakter koleksiyonunun, dövme sanatçıları Mike Rubendall, Matt Skinny ve Bj Betts tarafından imzalanacağını söyleyen Amoia, şöyle devam etti:
“Bütün topluluklar bunun gibi projeleri benimsemeli, çünkü hepimiz birbirimize yardım ediyoruz. Projem ne kadar başarılı olursa, böylece diğer projelerin hepsine yardımcı oluyor çünkü daha fazla insanın bu alanın ne olduğunu anlamasını sağlıyor.”
Özgünlüğü bir blokzincirinde doğrulanabilen, benzersizlik ve değiştirilemezlik gibi özelliklere sahip olan NFT’ler, en çok sanat, müzik ve blokzinciri tabanlı video oyunlarında görülüyor. NFT’ler pandemi sürecinde ise açık artırmalarda on milyonlarca dolara satılan dijital tokenlerle sanat dünyasında ses getirdi.
VMR, 2030 yılına kadar NFT piyasasının 231 milyar dolarlık değere ulaşacağını tahmin ediyor. Önümüzdeki sekiz yılda ise sektörün yıllık yüzde 33,7 oranında bileşik büyümesi bekleniyor. Müzik, film ve spor da NFT’lerin yüksek talep gördüğü birçok sektör arasında bulunuyor.
